Almanya’da iltica reformuna eleştiri: ‘Mülteci cezaevleri kurulacak’
Yunus Ülger
Uzun yıllar süren tartışmaların ardından üzerinde anlaşmaya varılan Avrupa Birliği (AB) iltica reformu, Almanya’da federal hükümet tarafından ‘zor ama gerekli’ olduğu gerekçesiyle kabul edilirken, Yeşiller partisinin bir parçası, bir ‘trafik ışığı’ koalisyon hükümetinin ortakları ve Sol Parti (Die Linke) ve uzmanlar reformu sert bir şekilde eleştirdi.
AB’nin iltica reformlarına getirilen eleştiriler, birlik sınır kapılarındaki iltica sürecinin ve sığınmacıların AB içinde istikrarlı dağılımının sağlanamadığı noktalarda yoğunlaştı. Reformun temel bir insan hakkı olan sığınma hakkına da aykırı olduğu ileri sürüldü.
Dışişleri Bakanı: Biz Olsaydık Başka Olurdu
Resmi ziyaret kapsamında Kolombiya’da bulunan Yeşiller Partisi Federal Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Biz olsak farklı olurdu ama uzlaşma şart” değerlendirmesiyle reformu savundu. . Baerbock, uzlaşma sağlanamadığı takdirde Suriye ve Afganistan’dan kaçmak zorunda kalan kadın ve çocukların sınır kapılarında uzun süre beklemek zorunda kalacağını belirterek, sınır kapılarındaki iltica işlemlerinin bu kişileri kapsamadığını söyledi. Almanya’nın dayatması.
YEŞİL PARTİ BÖLÜNDÜ: ‘BU YÖNETMELİĞİ İMZALAYAMIYORUZ’
Yeşiller Partisi’nin eşbaşkanlarından Omid Nouripur, Twitter’da uzlaşmayı savunarak sığınma reformuyla ilgili tartışılması gereken noktalar olduğunu belirtirken, bir diğer eşbaşkan Ricarda Lang, “Almanya olmazdı” diyerek reforma karşı çıktı. bu reformu imzalayın.” Lang, Twitter’dan yaptığı açıklamada, reformun sonunda çocukları ve kadınları sürecin dışında tutarak sığınmacıların AB içindeki istikrarlı dağılımını sağlayamayacağını söyledi.
Yeşillerin Avrupa Parlamentosu (AP) Almanya sözcüsü Rasmus Andresen de reformu “AB ahlaki pusulasını kaybetti” sözleriyle eleştirdi. Andresen, Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in reformu desteklemesini “utanç verici” olarak nitelendirdi.
Yeşiller’in AP Grubu Başkanı Tevry Reintke, AB değerlerine ve hukukun üstünlüğü ilkelerine aykırı olduğunu savunarak reforma karşı oy kullanacaklarını belirtti. Yeşiller tabanı da reforma karşı çıktı ve 730 üye parti yönetimine açık mektup gönderdi.
SOL PARTİ VE UZMANLARDAN ELEŞTİRİ
Sol Parti Eşbaşkanı Janine Wissler de federal hükümetin temel insan hakkı olan sığınma hakkını ihlal ettiğini iddia ederek AB sığınma reformunu sert bir şekilde eleştirdi. Sığınma başvuru işlemlerinin AB sınır kapılarında yapılmasını yanlış bulan Wissler, bunun AB sınır kapılarındaki cezaevleri anlamına geldiğini söyledi. Wissler, sığınmacıların insanlık dışı koşullarda yaşamak zorunda kalacağını ve sığınma başvuruları reddedilenlerin İtalya dahil aşırı sağcı hükümetlere teslim edileceğini söyledi.
Almanya’nın 190 üyeli Göçmen Konseyi de AB’nin iltica reformunu yanlış bir adım olarak nitelendirerek, “Reform olmasaydı daha iyi olurdu” dedi. Komite yazılı bir açıklama yaparak, reformun temel insan haklarına aykırı olduğunu belirterek, bunun mülteci krizini çözmeyeceğini ve mültecilerin AB içinde istikrarlı bir dağılımını sağlayamayacağını savundu. Kurul’dan Alman İkinci Televizyonu ZDF’ye konuşan Berlin Humboldt Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Bernd Kasparek, “Sınırda iltica başvuruları ancak cezaevi koşullarında yapılıyor. Bu, şu anda Yunanistan’da olduğu gibi, AB sınırlarında mülteci cezaevleri anlamına geliyor” dedi.